Es-Es e 1. Lig de Başarılar

 
 
 
Dağlık Frigya
Frigya: Dünya Mirası
 
"...Eskiden bağlık bahçelik Frigya'ya gitmiştim,
Atları dörtnal giden bir sürü frigyalı görmüştüm.
Otreus'un, tanrıya benzer Mygdon'un halkı,
Ordular yayılmıştı Sakarya'nın kıyılarına..."

Homeros, İlyada / III - 185
  
Uygarlıklar Beşiği
ANADOLU
 
    Anadolu, “Eski Dünya” olarak tanımlanan Afrika, Asya ve Avrupa kıtalarının tam ortasında yer alır. Karadeniz, Ege ve Akdeniz’le çevrilidir. Bu yarımada, insanlık tarihinin en eski kültürlerinin doğduğu, dünya uygarlıklarının temellerinin atıldığı yerdir. Yerleşik yaşam, kent kültürü ve yazılı tarih Mezopotamya’da başladı. Mezopotamya kültürü ise Dicle ve Fırat nehirlerinin yanı sıra Kızılırmak, Sakarya, Menderes dahil tüm Anadolu akarsuları özgün kültürlerin beşiğidir. Anadolu yerli halklarının bir çoğu Türkçe gibi bitişken bir dil konuşuyordu. Daha sonra göçle ve istila için gelen topluluklar yerli halklarla kaynaştılar. Zengin doğal ve kültürel birikimlerle özgün bir Anadolu uygarlığı oluşturuldu. Anadolu inançları, ekonomik ve sosyal yaşam biçimleri, Akdeniz üzerinden Avrupa topraklarına taşındı. Antik Helen Uygarlığı’nın ve Rönesans’ın kaynağında Anadolu kültürlerinin etkisi vardır. Anadolu’nun her köşesi uygarlık tarihinin aydınlanmasını sağlayacak sayısız yerleşimleri barındırır. Bu büyük miras içinde, Frig Uygarlığı’nın en görkemli eserleri Dağlık Frigya bölgesindedir. Dağlık Frigya bölgesinde bulunan Eskişehir Friglerin inanç merkezidir.
 
“Bekos!”
    “Mısırlılar, Psammetikos zamanından önce, kendilerini dünyanın ilk insanları sanıyorlardı. Ama gün gelip de Psammetikos krallığı ele alınca ve ilk insanların kimler olduğu merakına düşünce, işte o günden sora diyorum, kendilerini gene bütün öbürlerinin en eskisi saymakla beraber, Frigyalıların kendilerinden de eski oldukları kanısına vardılar. Psammetikos, soruşturmalarına rağmen, dünyaya ilk gelen insanların kimler olduğunu bir türlü öğrenemeyince şu anlatacağım çareye başvurdu: Bir çobana rast gele iki tane yeni doğmuş çocuk verdi. Bunlar ağıla konulacak ve şöyle büyütülecekti: Çocukların yanında kimse ağzını açıp tek söz söylemeyecekti. Ayrı bir odada kendi başlarına büyüyeceklerdi; çoban, belli saatte keçileri alıp yanlarına götürecek süt içirip iyice doyuracak, sonra kendi işlerine bakacaktı. Psammetikos’un böyle yapmasının ve bu emri vermesinin nedeni, çocukların viyaklamalar çağını aştıktan sonra ağızlarından çıkacak ilk sözü yakalamaktı; gerçekten de öyle oldu. Üzerinden iki yıl geçince, bir gün çoban kapıyı açıp içeriye girdi, önünde diz üstü duran iki çocuk, ellerini uzatarak “Bekos!” diye bağırdılar. Çoban bu sözü ilk duyduğunda bir şey demedi, ama daha sonrada her geldiğinde aynı sözü işitince efendisine haber verdi ve isteği üzerine çocukları kendi, görsün diye aldı, ona götürdü. Psammetikos kendi kulağı ile de duyduktan sonra, herhangi bir şeye “bekos” adını vermiş insanların kimler olduklarını araştırmaya koyuldu; araya taraya Frigyalıların ekmeğe bekos dediklerini öğrendi. Böylece ve bu ipuçlarına tutunarak Mısırlılar, Frigyalıların kendilerinden daha eski olduklarını itiraf etiler. Ben bu öyküyü, Memphis’te Hephaistos rahiplerinden dinledim…”
Herodotos
“Tarih”
İkinci Kitap.2.

Antik Yunan ve Roma Uygarlıklarının Kökeni
Frig Uygarlığı
    M.Ö. 1200’lere doğru zayıflamaya başlayan Hitit İmparatorluğu’nun tabletleri geleceğe mesaj veremez oldu. O dönemde yıkılan Hitit Uygarlığı yerini daha önceden bölgeye göç etmiş ve yerli halklarla karışmış olan Frig Uygarlığı’na bıraktı. Geçmişin kültürel birikimini iyi değerlendiren Frigler ileri bir uygarlık düzeyine ulaştılar. Bilinen ilk kralları Gordios’un ardından yerine oğlu Midas geçti. Başkentleri, Gordios’a ithafen kurulan Gordion-Gordios’un Kenti her bakımdan bölgedeki en gelişmiş kentti. Frigya, M.Ö. 695 yılında yine kendileri gibi göçmen Kimmer boyları tarafından yakılıp yıkıldığında Kral Midas’ın intihar ettiği söylenir. Siyasi gücü sona ermesine rağmen beylikler halinde üç yüz yıla yakın bir süre egemenliklerini devam ettiren Frigler. Büyük İskender’in Anadolu’yu istilası ile yerleştirmeye çalıştığı Helenizm politikası sonucu tarih sahnesinden çekildiler. Asur Kralı II. Sargon’un (M.Ö. 721-705) tabletlerinde Frigya Kralı Midas’tan “Muşki Kralı Mitta” diye bahsedilir. Antik Yunan efsanesi İlyada’da Otreus ve Mygdon adları Frig Kralları olarak, Herodot “Tarih”inde ise; Annau, Kolssai, Alabanda Frig kentleri olarak belirtilir. Ayrıca Herodot, Avrupalıların Friglere “Bryg” dediklerini aktarır. Frig Uygarlığının Gordion dışındaki en bilinen kenti Midaion-Midas’ın kenti (Eskişehir/ Karahöyük) olup, Otrous, Stektorion, Nacoleia (Eskişehir/ Seyitgazi) ve Pessinus (Eskişehir/ Sivrihisar/ Ballıhisar) önemli Frig kentleridir. Binalarını ve tapınaklarını pişmiş toprak levhalarla (terrakota) süsleyen Frigler, ahşap işleme, dokumacılık, altın-gümüş işlemecliği gibi küçük el sanatlarında, kristal, oniks, mika gibi madenlerin işlenmesinde özgün yorumlar ortaya koymuşlardır. Ayrıca; mozaiğin, altın sim işlemeciliğinin, Fibula (çengelli iğne), Fabl (hayvan öyküleri) ve flütün ilk bulucuları olarak bilinirler. Mimarlık, heykeltıraşlık ve müzik sanatındaki gelişmeleri ile Yunan ve Roma Uygarlıklarını etkilemişlerdir.
Soylu Atlar Yetiştiren Soylu Bir Ulus: FRİGLER
    Tarih boyunca, Sakar ve Porsuk nehirlerinin suladığı verimli ovalar ve vadiler at yetiştiriciliğine uygun ortam sağlamıştır. Günümüzde de Türkiye’nin iki büyük harasından biri Eskişehir/Mahmudiye’dedir.
 
Altın Kral Midas’ın Ülkesinde Altın Renkli Başaklar
    Frigya öncelikle bir tarım ülkesi idi. Frigya Kralları tarıma ve hayvancılığa özel önem verirdi. Sakarya ve Porsuk nehirleri ile can bulan ve Ana Tanrıça Kibele’nin kutsadığına inanılan bereketli ovalardaki ürünün bolluğu, el sanatlarındaki gelişmişlik, Frig toplumuna fark edilir bir zenginlik kazandırdı ve Frigya, efsanelerde “Dokunduğu Altın Olan KralMidas’ın Ülkesi” olarak tanındı.
 
Yazılıkaya Vadisi
    Friglerin dini merkez olarak seçtikleri Yazılıkaya Platformu, kaya anıtları ile donattıkları Yazılıkaya Vadisi’nde yer almaktadır. Yazılıkaya Kibele İnanç Merkezi ve çevresi askeri soylu sınıfın yaşadığı Frig Kaleleri ile koruma altına alınmıştır. Yazılıkaya Frig İnanç Merkezi, Eskişehir Han İlçesi Yazılıkaya Köyü’nde yer alır ve bu önemli merkeze; Eskişehir’den 75 km, Çifteler’den 39 km, Seyitgazi’den 30 km asfalt yol ile ulaşılır.
 
Ana Tanrıça Kibele Kültü
    Anadolu’da Neolitik Çağlarda (M.Ö. 10.000’ler) beri bilinen Ana Tanrıça Kibele’yi Hititlar “Kubaba”, Frigler “Agdistis” olarak adlandırdı. Antik Yunan ve Roma dinini de etkileyen Ana Tanrıça Kibele Kültü M.Ö. 204 yılında Romalıların kurtarıcı tanrısı haline geldi. Hannibal’in komutasındaki Kartaca ordusu karşısında zor duruma düşen Roma İmparatorlu’ğunda, Senato kesin galibiyete ulaşılabilmesi için kahinlere danıştı. O dönemin dinsel merkezi Pessinus’tan (Sivrihisar – Ballıhisar) siyah meteroit bir taştan yapıldığı bilinen Kibele idolünün getirtilmesi kararlaştırıldı. Frigyalı rahipler eşliğinde Kibele idolü Roma’ya getirildi. Böylece artan moral desteği ile Kartaca orduları yenilgiye uğratıldı.
 
    Frigler, dağlarda ve çıplak yarlarda yaşadığına inandıkları Ana Tanrıça Kibele adına, kayalara tapınak cephesi biçiminde işledikleri doğal tapınma alanlarında dinsel törenler yaptılar. Kibele’nin; doğanın şehirlerin, tarımın, bollu – bereketin ve genç kızların koruyucusu olduğuna inanıldı.
 
Frig Yazıtları
    Fenike alfabesinden gelişen Frig yazısı batıya yayılarak Yunan alfabesini etkilemiştir.
Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı (Midas Anıtı); Frigya’nın dini merkezi Yazılıkaya Platformu’nun doğu yamacında yer alır. Güneşe dönük yüzüyle, bir tapınak cephesi biçiminde işlenen olağanüstü güzellikteki kaya işçiliği ile dikkati çeker. M.Ö. VI. Yüzyılın ilk yarısına tarihlenen Yazılıkaya, orijinal – simetrik – geometrik motifleri ve 17 metre yüksekliği ile dünyanın ünik kaya anıtıdır.
 
    Frigler, Hitit Uygarlığı’ndan bu yana kullanılan Yazılıkaya Vadisi’ne başta platform olmak üzere tapınaklar, sunaklar, sarnıçlar ve kaleler eklemişlerdir. Vadideki kale duvarları, yerleşim merkezleri, kaya anıtları ve kabartmalar, su sarnıçları, sunaklar, karlıklar, nişler, kaya mezarları, basamaklı anıtlar ve antik yollar tüm gizemiyle keşfedilmeyi beklemektedir.
 
Bitmemiş Anıt ve Antik Yol
    Dağlık Frigya içinde, Yazılıkaya Platformu’ndaki Antik Yol üzerinde bulunan ve batıya bakan tek anıttır. Bitirilmemiş olsa da, Anıt’ın altında bulunan Frig nişi tapınma işlevinin gerçekleştirildiğini gösterir. Diğer anıtlardan ayrıcalıklı olarak frizinde lotus palmet motifleri bulunmaktadır.
 
Yapıldak Vadisi
Frig Uygarlığı’nın inanç merkezi Yazılıkaya Platformu’na ulaşan antik yol üzerindeki Yapıldak Vadisi’ne Eskişehir’den 83 km, Çifteler’den 47 km, Seyitgazi’den 38 km, Kırka’dan 23 km asfalt yol ile ulaşılır.
Kümbet Vadisi
    Frig Uygarlığı’nın İnanç Merkezi Yazılıkaya Platformu’na ulaşan antik yol üzerindeki Kümbet Vadisi’ne; Eskişehir’den 72 km, Çifteler’den 55 km, Seyitgazi’den 30 km, Kırka’dan 10 km asfalt yol ile ulaşılır.
 
Bahşeyiş Çeşme Anıtı
    Gökbahçe Köyü’nün 1 km güney batısında Kurtderesi Boğazı mevkiinde yer alır. Bahşeyiş Frig Kaya Anıtı, ortadaki yuvarlak deliğin üstten gelen kare oyukla birleşmesi nedeni ile ana kayaya işlenmiş sıvı sunak kült anıtıdır.
 
Asmainler Saklı Vadi
    Ana Tanrıça Kibele ile özdeşleşen vadi boyunca kaya mezarları dizilmiştir. Vadi doğal güzelliği ile dikkat çeker. Asmainler Saklı Vadi’ye; Eskişehir’den 70 km, Çifteler’den 70 km, Seyitgazi’den 25 km, Kırka’dan 5 km asfalt yol ile ulaşılır. Vadi, arazi araçları ile gezilebilir.
 
Zahran Vadisi
    Yeşilin her tonu ve doğal güzellikleri ile dikkati çeken Zahran Vadisi’ne Eskişehir’den 70 km, Çifteler’den 90 km, Seyitgazi’den 45 km, Kırka’dan 20 km asfalt yol ile ulaşılır.
 
Porsuk Vadisi
    Porsuk Barajı’ndan kent merkezine ulaşan Porsuk Vadisi, antik çağlardan bu yana çevresindeki yerleşimlere hayat veren bereketi ve doğal güzelliği, vadi boyunca şifalı termal su kaynakları ile cazip bir turizm merkezidir.
 
    İlk çağlardan günümüze, özgün kültürünü kesintisiz olarak sürdüren Porsuk (Tembris) Vadisi’nin önemli merkezlerinden biri de Eskişehir’in Merkez Karalan Köyü yakınlarındaki Çatalkaya (Keskaya) dır. Adını çatal şeklinde oyulmuş olan anıtsal kayadan alan ve Hititlerden sonra Friglerce Kullanıma devam eden bu kentte yoğun tümülüslerin yanında Sivrikaya Anıtsal Açık Hava Tapınağı’nda görürüz.

Seyitgazi (Nakoleia)
Seyyid Battal Gazi Külliyesi
Üzerinde “ Nakoleia” İsmi Yer Alan Kilise Taban Mozaiği (Bizans)
Şeyh Şücaeddin-i Veli Türbe ve Külliyesi (Seyitgazi – Arslanbeyli Köyü)
 
Seyitgazi – Bardakçı
Köristan Bizans Kaya Mezarı
Seyitgazi, Bardakçı Köyü’nün Keçiçayırı Höyük ve Köristan Kaya Mezarlarına Bağlayan Antik Yol
Antik Yol Üzerindeki Roma Köprüsü
 
HAN Yer altı Yerleşimi ve Hüsrevpaşa Camii
    Tarih boyunca doğuyu batıya ve güneye bağlayan yol üzerindeki önemli kavşaklardan biri olan Han, hristiyanlığın ilk barınağı, Selçuklu ve Osmanlı’nın mola kentidir.
 
Seyircek Kale
    Seyircek Kale, Dağlık Frigya’nın en yüksek tepesinde, ana kayaya oyulmuş Roma ve Bizans lahit tipi kaya mezarlarının yoğun olarak bulunduğu gizemli bir yerleşimdir.
 
Akhisar Kale
    Yüksek kayalık üzerine kurulan Frig Kalesi ve yerleşimi olan Akhisar Kale’de Frig kaya mezarları yanında Roma – Bizans kaya mezarları da bulunur.
 
Frigya Kralı Midas adı efsanelerle anılan en ünlü kraldır.
    Apollon ile Pan arasındaki müzik yarışmasında Midas’ın hakemliğini beğenmeyen Apollon Kral Midas’ın kulaklarını eşek kulaklarına dönüştürür.
 
    Kızı çaresiz bir cilt hastalığına tutulan Kral Midas, kızının Dorylaion (Eskişehir) yakınlarındaki şifalı sularda yıkanıp iyileşmesi üzerine bütün bölgeyi hamamlarla donatır.
 
    Ormanda kaybolan sarhoş Bilge Silenos’u bulan ve tanrı Dionysos’a götüren Kral Midas “Dokunduğum her şey altın olsun!” dileği kabul olunca önce sevinir ama yanlışlıkla kendisine dokunan kızı da altın olunca pişman olur.
 
    Kral Midas’ın babası Frigya’nın bilinen ilk kralı Gordios, arabasının okunu tapınağın önüne bağlar ve bu düğümü çözenin Asya’nın hakimi olacağı kehanetinde bulunur. Makedonya Kralı Büyük İskender yüzyıllar sonra Küçük Asya (Anadolu) seferinde iken Antalya’da Gordios’un kehanetini duyar ve Gordion’a gelir. Uzun süre uğraşmasına rağmen düğümü çözemeyince kılıcı ile keser. Kahinlerce Asya’nın hakimi olacağı bildirilmesine karşın düğümü kolay yoldan çözdüğü için Asya’nın fethini tamamlayamadan hastalanır ve ölür.
Bugün 1 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol